Kayıtlar

KARALAMA (1)

  Yağmurlu bir akşamüzeri… Terkedilmiş bir aşığın cam kırıkları üzerinde çıplak ayaklarla yürüdükten sonra düz bir yolda bıraktığı kanlı ayak izleri. İzleri takip ederseniz gece yarısına doğru yüksek doz mutsuzluk almış terkedileni bulabilirsiniz. Yakasına taktığı beyaz çiçek boynunu çoktan bükmüş, dolunay yarısını kaybetmiştir. Ve ertesi gün… Tabiat renklerini kaybetmiş, gökyüzü ne kadar parlak olursa olsun griye dönmüştür artık terkedilmişe… Gülerken gökyüzüne bakan gözleri paralele odaklanır donuk bir biçimde. Artık gri gökyüzü ruhunu boğar da boğar. Kuşların cıvıltısı gürültüden başka bir şey değildir. Ya güneş? Güneş her zamanki görevini yaparken; sıcaklığı ve şefkatiyle sarıp sarmalarken dünyayı, terkedilmiş buz keser. Çünkü terk edeni onun güneşidir. Peki ya zaman? Zaman artık terkedilenin baş düşmanı olmuştur. Ne geçmek bilir, ne geriye döner… Kadehine damlayan ay ışığı ve kederli notalardan başka dayanağı kalmamıştır. Felaketin eşiğinde mutsuzluk sarhoşu terkedilmişimi

ÇAĞININ MELANKOLİĞİ: CHARLES BAUDELAİRE

    İlk konu seçimim Baudelaire. İlgimi fena halde çekmesinin sebebi duygu durumları ve davranışları oldu. Oldukça ilginç düşünceleri, davranışları sizi de şaşırtacak buna eminim. Öyle şu yıllarda yaşadı, şu yıllarda şunu yazdı olarak anlatmayacağım tabi. Yaşamından kesitlere birlikte değineceğiz bu ürkünç olup insanları kendisinden kaçırarak yalnızlığı ele geçiren adamla. Dilerseniz başlayalım J     Sartre’a göre kendini hiçbir zaman unutamayan adam, Rimbaud’a göre şairlerin tanrısı, kendine göre şeytanın kendisi, bana göre ise iflah olmaz bir melankolik Baudelaire.    Oedipus Kompleksi yaşan Baudelaire’in her ne kadar annesine karşı cinsel bir eğilimi olmasa da ona karşı duyduğu sahiplenme ve şefkat içgüdüsüyle günah işlediğini düşünerek hayatı boyunca beyaz tenli kadınlarla beraber olamaz. Gerçi babasını kaybetmesinin ardından annesinin ikinci evliliği onu ne kadar kırsa da annesinden kopamaz ve kendi içine kapanarak yalnızlaşmaya başlar. Birliktelik yaşayacağı siyahi partne

BENİMLE TANIŞIN !!!

    Selaaaamm herkes :)        Öncelikle ben Tuğçe, genelde sadece Tuğçe, justtugce olarak bilinirim(twitch, twitter gibi mecralarda boy gösteriyorsanız beni oralarda görebilirsiniz). Yaşım 28, İşletme Yönetimi mezunu müzmin bir işsizim. Burcum yay, enerjik, tutkulu ve coşkulu yaşamak hayat felsefem diyebilirim. Sonsuz bilgiye aşığım. Okuyup, araştırıp o sonsuz bilgiden bir parça kopararak günlerimi tüketirim. İlerleyen yazılarda beraber neler keşfedeceğiz neler... Bunların dışında bir parça eğlenceli olduğum söylenir.        Okb ve anksiyeteye sahibim :( Bunlar beni çook yoran durumlar tabi ama üstesinden gelmeye çalışıyorum. Aynı duruma sahip arkadaşlarımla tanışmayı da çok isterim tabi. Ben çözüm için korkularımın üzerine giderek bir kedi sahiplendim ve yaklaşık bir buçuk yıldır hayatı paylaşıyoruz.          Minimalizme gönül vermiş, sanat budalası bir kişiliğim var. Sanatın her dalına ayrı ayrı aşığım diyebilirim. Sanatçıların hayatları, hayatlarındaki garip olaylar, eserlerin yara