ÇAĞININ MELANKOLİĞİ: CHARLES BAUDELAİRE


    İlk konu seçimim Baudelaire. İlgimi fena halde çekmesinin sebebi duygu durumları ve davranışları oldu. Oldukça ilginç düşünceleri, davranışları sizi de şaşırtacak buna eminim. Öyle şu yıllarda yaşadı, şu yıllarda şunu yazdı olarak anlatmayacağım tabi. Yaşamından kesitlere birlikte değineceğiz bu ürkünç olup insanları kendisinden kaçırarak yalnızlığı ele geçiren adamla.

Dilerseniz başlayalım J

    Sartre’a göre kendini hiçbir zaman unutamayan adam, Rimbaud’a göre şairlerin tanrısı, kendine göre şeytanın kendisi, bana göre ise iflah olmaz bir melankolik Baudelaire.

   Oedipus Kompleksi yaşan Baudelaire’in her ne kadar annesine karşı cinsel bir eğilimi olmasa da ona karşı duyduğu sahiplenme ve şefkat içgüdüsüyle günah işlediğini düşünerek hayatı boyunca beyaz tenli kadınlarla beraber olamaz. Gerçi babasını kaybetmesinin ardından annesinin ikinci evliliği onu ne kadar kırsa da annesinden kopamaz ve kendi içine kapanarak yalnızlaşmaya başlar. Birliktelik yaşayacağı siyahi partnerinden kapacağı frengiyle ömrünün sonuna kadar mücadele edecektir.

   İnsanlardan uzak kalması ve babasından büyük bir miras kalmasına rağmen sefil bir hayat yaşamış ve “Les Fleur De Mal”ı (Acının-elem-kötülük çiçekleri) yazması kaçınılmaz olmuştur. Üvey babasının isteği üzerine inzivaya çekilmek iyi olur düşüncesiyle Orta Amerika ülkelerine gitmek üzere bir gemi yolcuğuna çıkar.  Yolculuğun 9.ayında geri dönmeye karar verir ve bindiği gemide yaralı bir albatrosu görmesi üzerine o müthiş şiirini kaleme alır: “Albatros”

   Dönmesinin ardından Fransız Akademisine girmeyi dener. Fakat toplumun ahlak ve din kurallarına ters düşen yazıları sebebiyle kabul edilmez. Bunun ardından büyük bir bunalıma giren Flaneur’ümüz işlediği temalar yüzünden hakim karşısına çıkar. Neyse ki verilen ceza Fransız yargıtayı tarafından kaldırılır.

   Birde Flenaur’ün ilham perisi Jeanne Duval var. Baudelaire ve Jeanne'nin ilişkisi yaklaşık 20 yıl sürer. Baudelaire sevgilisine “Venus Noire” (Siyah Venüs) ve “Gözde Metresim” diye seslenir. Jeanne’yle tanışmamış olsaydı muhtemelen  “Balkon” şiirini tanımayacaktık. Annesine yazdığı mektupta Jeanne’den “Bu kadın benim tek eğlencem, her şeyim” diye bahseder. Aslında bu şekilde yazması onun tiksindiği, ıstırap ve yalan olarak gördüğü mutluluğu onun yanında bulduğunu anlatır.

   Tabi bu kadar çelişik olması da ilginç yönlerinden bir tanesi. Hem kendini absürt  gösterip yalnızlaşmaya çalışması şu cümlesinden çıkarım yaptım: “Her alanda, herkesin gözünde tiksinti uyandırdığımda yalnızlığı fethetmiş olacağım!”, hem de 20  yıla yakın bir ilişki sürdürebilmesi. Artı olarak yalnız kalmaması ve yanında mutlaka bir kişiyi istemesi büyük çelişkilerden bir tanesi.

   Şu şehir şehir gezmesi olayına değinelim. Flaneur Paris’e döndüğünde taşındığı evin kirasını ödeyemez ve tekrar taşınır. Her taşındığı evin kirasını ödemediği için oldukça fazla ev ve şehir gezmiştir. Bazen bu fikir bana mantıklı gelse de Türkiye’de yaşadığım gerçeğiyle gözlerimi açıyorum ve kendime saçmalama Tuğçe burası Türkiye deyip hayatıma prangalarımla kaldığım yerden devam ediyorum J

   Hayatının son günlerini ise alkol bağımlısı ve felçli olarak geçirir. Son anlarında yanında büyük bir hayranlık duyduğu annesi vardır. Burada inanılmaz vurucu sözüne yer vereceğim: “İsterdim bir kedi gibi, kraliçenin ayaklarının dibinde olmayı”. Dönüp dolaşıp büyük bir merhamet, şefkat ve saygı duyduğu aynı zamanda kırgın kaldığını ve sevmemeye başladığını söylediği annesinin yanında son nefesini verir.

Yorumlar

  1. Sohbet için buralardayım :)
    İnstagram: tugce.1113

    YanıtlaSil
  2. Aynı komplekslere sahipmişiz. Aslında yalnız kalmaya çalışmak ve bi yandan da yanında birilerinin olmasını istemek çok çelişkili ve saçma bi durum. İnsan zihni işte herşey geçiyor içinden. Rahmetliyle umarım aynı kaderi yaşamayız :D
    Teşeekkür ederimmm eline sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çoğu sanatçı böyle sanırım ve sanatçı bir ruhun olabilir :) umarım aynı kaderi paylaşmazsın... Veee çok teşekkür ederimmm

      Sil
  3. Bu şair ile tanışmamı bu yazıya borçluyum teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl ben teşekkür ederim okumak için zaman ayırdığın için :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KARALAMA (1)

BENİMLE TANIŞIN !!!